Alan derinliğini fotoğrafta net görünen en yakın nesne ile en uzak nesne arasındaki uzaklık olarak tanımlayabiliriz. Teknik kameraları ve özel tilt-shift objektifleri konumuzun dışında tutarsak, alan derinliğini iki unsur ile denetim altında tuttuğumuzu düşünebiliriz. Bunlardan ilki diyafram açıklığı, iklincisi ise objektifin odak uzaklığıdır.Diyafram kısıldıkça / değeri büyüdükçe fotoğraftaki alan derinliği artmakta aksi halde ise azalmaktadır. Örneğin bir portre çekiminde kişiyi öne çıkartıp fondan ayıklamak istediğimizde küçük diyafram değeri seçerek ana konumuzun ve arka planın netsiz çıkmasını sağlayarak istediğimiz etkiyi elde edebiliriz.Odak uzaklığının alan derinliğine etkisi ise odak uzunluğu değeri küçüldükçe, başka bir değişle odak uzunluğu azaldıkça artar ve odak uzunluğu arttıkça azalır. Geniş açılı objektifler oldukça fazla alan derinliği sağlarken dar açılı tele objektifler bize az alan derinliği verir.Biz bu iki unsuru da elde etmek istediğimiz alan derinliği etkisine göre kullanabiliriz. Odak uzunluğunun değiştiirlmesini doğal olarak perspektife de etkisi olmaktadır. Alan derinliğinin etkisi netlik yapılan uzaklıktan daha uzağa doğru fazla yakına doğru ise daha azdır. Alan derinliğinin objektifin odak uzaklığından kaynaklanan etkisini vizörden görebilmemize karşın diyafram değerinin etkisini göremeyiz. Diyafram ayarladığımız değerini fotoğrafın çekildiği an alır. Vizörden baktığımızda hep en açık değerindedir. Gelişmiş fotoğraf makineleri bize bir düğme ile diyaflamı çekim anında alacağı pozisyona getirme olanağı vererek oluşan alan derinliğini vizörden görmemize olanak sağlar. Diyaframın kısık olduğu durumlarda vizörden bunu izlemek vizör kararacağından güç olabilir. Günümüzde sayısal makineler ile çekimi yapıp fotoğraf makinesinin ekranından sonucu görmek ve fotoğrafı büyüterek detay inceleme yapmak daha rahattır.
|