Klasik bir sorudur; Lider olunur mu, doğulur mu?
Proje yöneticileri olarak teknik bilgilerimiz projelerimizde bize %9 oranında destek oluyor. %81’lik destek ise liderlik becerilerimizden geliyor.
Liderlik ise bir yolculuk. Proje yöneticileri/liderleri olarak teknik bir çok donanımımız var. Bu teknik donanımımızla liderlik yolculuğundayız aynı zamanda. Her birimiz bu yolculuğa bir yerden başladık ya da liderlik yolculuğuna yeni başlayacağız. Önemli olan yolda olmak ve ilerliyor olmamız.
Dale Carnegie’nin “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” adlı kitabında yer alan prensiplerini proje yönetimi bakış açısı ile irdelediğimiz ilk ikisinde “Dost Canlısı Olun” ve “İnsanları Sizin Gibi Düşünmesi İçin İkna Edin” adlarını taşıyan grupları ele almıştık. Şimdi gelin “Lider Olun” adını taşıyan son grubu proje yönetimi açısından irdeleyelim ve proje liderleri olarak nasıl dersler çıkarırız bunu görmeye çalışalım.
22. Konuşmaya içten bir övgü ile başlayın.
Projelerde iletişimin ve iletişimin içinde dinlemenin önemi tartışılmaz. Peki biz ne yapacağız da ekibimizin bizi etkin şekilde dinlenmesini hak edeceğiz? Onlarda bu isteği nasıl yaratacağız? Karşımızdaki kişilerde bizi dinlemeleri için güçlü bir istek uyandırmanın en iyi yoludur konuşmamıza içten bir övgü ile başlamak.
23. İnsanlara hatalarını dolaylı yoldan gösterin.
Ne kadar özen göstersek plan yapsak da hepimiz hatalar yapıyoruz. Yaptığımız hatalar eğer onları masaya yatırıp inceliyorsak projelerimizde bize önemli alınmış dersler kazandırıyor. Hata yapanların hatalarını açık yüreklilikle paylaşacakları güven ortamını kurmak içinse hataları, hatayı yapan kişiye onda bir tehdit algısı oluşturmadan, onun kendisini yargılanmış, aşağılanmış, kötü hissetmesini sağlamadan göstermeliyiz.
24. Karşınızdakini eleştirmeden önce kendi hatalarınızdan söz edin.
Liderin hataları ile de rol model olması, hatalarından ve o hataları ders alınan kıymetler olarak nasıl değerlendirdiğini göstermesi önemlidir. Ekip hata yapmaktan korkmaz ise projelerde hata sayısı azalacak ve saklanmayan hatalardan alınan derslerle kurumsal hafıza güçlenecektir. Ekibimizdeki biriyle hatasını konuşmadan önce kendi geçmişimizdeki hatalarda söz etmek tehdit algısı oluşma olasılığını azaltacak, güven ortamı oluşturacak ve onun bizi daha iyi dinlemesini sağlayarak iletişimin kalitesini arttıracaktır.
25. Emir vermek yerine sorular sorun.
Fikirlerin karşımızdaki kişiden çıkmasını sağlamak ikna için önemli unsurlardan biriydi. Bunun yoluysa kaliteli sorularla karşımızdaki kişiye yapmalarını istediğimiz şeyi kendilerinin keşfetmesini sağlamamız. Bu yöntem fikre olan sahiplenmelerini arttıracaktır. Günümüz proje yöneticisi kendini öne çıkaran değil, kendini değil ekibi öne çıkaran, ekibin gelişimine hizmet eden hizmetkar lider olmalıdır.
26. Karşınızdakinin gururunu korumasına izin verin.
Proje paydaşları ya da ekip üyelerimiz zaman zaman hatalar yapacaklar. En kötü hata da bile konuda ve işte kalıp kişiselleştirilmemeli, hatayı yapan kişinin gururunu korumasına izin vermeliyiz. Aksi takdirde duygusal yapımız gereği savunma mekanizmaları tetiklenecek iletişimin kalitesi düşecektir.
27. En küçük gelişmeyi bile övün.
Kaizen sürekli gelişim demek. Projelerimizde de sürekli gelişim bizler için çok önemli. Projedeki ekip üyelerimizde sürekli gelişimi destekleyen en önemli unsurlardan biri de anında takdir vermek. Bunun için ise en küçük gelişmeyi bile bir takdir fırsatı olarak değerlendirmek ve gelişimi gösteren/sağlayan kişiye anında içten takdir vermek bir liderin önemli özelliklerinden.
28. Kişiyi hayat boyu taşıyıp korumak isteyeceği şekilde onurlandırın.
Takdir vermek ve bunun sonucunda takdiri alanda yarattığı etki katmanlı bir yapıda. Bazı takdirler yüzeyde kalırken bazıları yüreğimizin derinliklerimize kadar işleyip hiç unutamayacağımız takdirler oluyor. Vereceğimiz takdir o kadar içten, kişiyi derinden etkileyen ve sıra dışı, başkasından duymadığı bir takdir olsun ki ömür boyu hep hatırlasın.
29. İnsanları yüreklendirin.
Ekibinizi değişime, gelişime, denemeye yüreklendirin. Hata yaptıklarında “neden hata yaptın?” demek yerine “ne öğrendin?” diye sorun ve bu öğrenmeyi takdir edin.
30. İnsanların önerdiğiniz şeyi seve seve yerine getirmesini sağlayın.
Projenizin başarıyla hedeflenen değeri üretmesi için insanlar işleriniz nasıl yapmalı? Zorla, isteksiz mi; seve seve, canı gönülden mi? Seve seve canı gönülden yapmalarını sağlamak için kişide bu isteği yaratın. İsteği yaratabilmek için ekip arkadaşınızı iyi tanıyor olmalısınız. Bunun da yolu, iletişim yetkinliklerimizi geliştirmekten ve paydaş analizini iyi yapmaktan geçecektir.
Dale Carnegie’nin “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” adlı eserindeki prensipleri proje yönetimi bakış açısıyla yorumladığımız üç yazıda prensiplerin alsında bir birinin destekleyicisi olduğunu görüyoruz.
Güçlü bir iletişimci olmak, insanların dostluğunu kazanmak bir bütün olmayı gerektiriyor. Aralarından bazılarını seçerek uygulayamayız. İçselleşmiş, uyumlu bir bütün olmalı davranışlarımız. Ancak o zaman ekibine ilham veren, organizasyondaki kişilerin projelerinde görev almak ve birlikte çalışabilmek için fırsat kollayıp can attığı proje lideri olabiliriz.